Granada(nar), anlamındanda anlaşılacagı gibi çok güzel bir şehir...
Sabahleyin Gran Via'da başlayan tatlı telaş,yerini ikindine doğru tatlı bir huzura bırakıyor...
Burada memurlar çok şanslı.Sabah 08:00-14:00 arası bir iş söz konusu.Devlet daireleri saat 14'den sonra paydos.Diger dükkan sahipleri için 14:00-17:00 arası siesta vakti.Sokaklarda pek fazla adam göremezsiniz.İspanyollar bu 3 saatlik dilimi kendilerine ayırmış.Kimi evinin yolunu tutup bir iki saat siesta(kaylule uykusu)yapıp geliyor,kimi ise kepenkleri kapatıp arkadaşları ile beraber sohbet etmek için barlara akın ediyor.İlk zamanlar bu duruma baya şaşırmıştım,hiç açık dükkan yoktu. sadece AVM'ler ,belirli başlı fast food restaurantları ve Çin dükkanları açıktı.Çinliler işini biliyor :))Zamanla insan buna da alışıyor...
Kraliçe Isabella'nın anıtına 5 dakika mesafedeki Granada Katedrali turistlerin yogun ilgisi ile en gözde mekanlardan biri.Etrafında ise sizlere çiçek satmak isteyen çingenelerle dolu.Burada kentteki tarihi dokuları ve önemli yerleri görmemiz için 5 euro karşılıgında otobüs turları düzenleniyor,tavsiye ederim.
Katedralin karşısındaki dondurmacı ise sevilen bir mekan.
Şehrin en güzel yanlarından bir diğeri ise Endülüs Emevi devletinden kalma avlulu yapıların korunarak günümüze kadar getirilmesi.Hatta bunlardan bir kaçı belediye binası olarak halka hizmet vermekte.Su sesi ve ağaçlar insana huzur veriyor.Burada çalışanlar şanslı olsalar gerek......
İlerleyen günlerde bakalım Granada'nın mis gibi havası mükemmel dokusu sıcak kanlı insanlarından başka hangi güzelliklerine şahit olacagız....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder