Sevilla yolculuğu da Cordoba yolculuğu gibi renkli geçti.3 saatlik süren yolculukta etrafta yine zeytin ağaçları ve turinçgiller yaygındı.
Sevilla'ya geldigimizde ilk olarak kalacagımız yere gidip gerekli işlemleri yaptıktan sonra şehri gezmeye başladık.1 euroluk şehir içi otobüs bileti alıp kısa bir tur atmaya başladıgımızda etrafta mandalina, limon,hurma ağaçlarınının yaygın oldugunu gördük.Bu ağaçlar yaya yollarına farklı bir hava katmış...
Burada Avrupa'nın üçüncü dünyanın dördüncü katedrali olan Sevilla katedraline ilgi çok büyük.Burası önceleri küçük bir kilise iken sonraları ihtişamlı bir cami ve medrese haline getirilmiş.Daha sonra ise tekrar kiliseye çevirilmiş.Katedral içinde Cristof Colomb'un mezarıda mevcut.8 senede tamamlanan bu yapının içinde dünyanın en büyük mihrabı da bulunmaktadır.
Biz geldigimizde zaten o gün tatil olduğu için bando takımı katedralin yanında gösteri yapıyordu.Gösterinin oldugu meydan göz doldurucu.Bütün caddeler oraya bakacak şekilde dizayn edilmiş.Meydana has katedralin mimarisi ile örtüşen ışıklandırma sistemleri ise tam bir uyum içinde...
Endülüs'de İşbiliye olarak anılan kent İspanyanın dördüncü büyük kenti.Burası tarih boyunca sanat,kültür,ekonomi alanlarında etkin olmuş harika bir şehir.Şehir,havası ve caddelerinin temizligi bakımından da yaşanılabilecek bir yer olduğunu bir kez daha bizlere gösteriyor.
Buradan ayrılıp farklı yerleri gezmeye devam ediyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder